Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felaketler yaşayan insanlar bunalıma girmezken çok iyi koşullarda olan, üstün yeteneklere sahip pek çok kişi bunalımlar içinde kıvranmaktadır. Neden? Çünkü bir insan kendine sahip olduğu özelliklere göre değer biçmediği, öz değerlilik bilinci, duygularının gerçekliğinden kaynaklandığı zaman bunalıma girmez.
Her insanın derininde kendinden az çok gizlediği, içinde çocukluk dramının aksesuarlarının bulunduğu bir arka odası vardır. Kimseyi sokmadığı bu gizli odasına mutlaka girecek olanlar yalnız kendi çocuklarıdır. İnsan çocuk sahibi olunca odaya hareket gelir, hazırlık başlar; çünkü dramın devamı için gerekli ortam sağlanmıştır.
Reklam
Yetişkin , çocuğunun ruhunu kendi malı gibi kullanır.
Biz her zaman kendimizi suçlu hissettiğimiz derecede suçlu olmayız ve her zaman suçsuz olduğumuza inanmak istediğimiz kadar da suçsuz olmayabiliriz.
Çünkü küçük bir çocuk duygularını ancak yakınında onu bu dışa vurduğu duyguları ile kabul eden, anlayan ve ona kendi duygularıyla eşlik eden bir kimse bulunduğu zaman yaşayabilir.
Oysa tüm yaşananların kökleri çocukluğun derinliklerinde saklı değil midir?
Reklam
Her yaşam yanılsamalarla doludur, bu da sanıyorum, gerçek bize çoğu zaman dayanılmaz göründüğü içindir.
Kişinin içine düştüğü bunalımlar, onu yaranın oldukça yakınına götürür. Fakat yara ancak yitirilenlerin, özellikle de yaşamın belli kritik bir evresinde yitirilmiş olanların yası yaşanabildiği zaman kapanır.
Sayfa 54 - Büyüklük tutkusunun arka yüzü: BunalımKitabı okuyor
Sağlıklı insan kendine rahatlıkla "ne ise o olma, öyle görünme" iznini verebilen bir kişidir.
Sayfa 52 - Büyüklük tutkusu - Kendini aldatmanın bir yoluKitabı okuyor
Yine de gerçek bizim için o denli vazgeçilmezdir ki, ona varamamış olmayı ağır rahatsızlıklarla ödüyoruz bu nedenle uzun bir süreç sonunda bize yeni bir özgürlük alanının kapılarını açıncaya kadar, acı vereceğini bilerek gerçeği keşfetmeye çalışıyoruz ya da buna katlanamayıp yalnızca bilişsel düzeyde bir kavrayışla yetiniyoruz.
Reklam
Anne sevgisi yaşamımızdaki o ancak yudum yudum elde ettiğimiz fakat hiç vazgeçemediğimiz -ve amacına tümüyle aykırı olarak- birçoğumuzun bir yudumunun bedelini, canlılığını feda ederek ödemek zorunda olduğu şerlerden değil midir?
Her insanın derininde kendinden az çok gizlediği, içinde çocukluk dramının aksesuarlarının bulunduğu bir arka odası vardır.
Biz her zaman kendimizi suçlu hissettiğimiz derecede suçlu olmayız ve her zaman suçsuz olduğumuza inanmak isteğimiz kadar da suçsuz olmayabiliriz.
Sayfa 28 - Terapide gerçek benliği arayış süreciKitabı okuyor
Gerçekler öldürmez. İnsanları genellikle öldüren, bilinçli olarak yaşanınca gerçeği ortaya çıkarabilen duyguların bilinçten itilmesi, yok sayılıp bastırılmasıdır.
Gerçekler öldürmez. İnsanları genellikle öldüren, bilinçli olarak yaşanınca gerçeği ortaya çıkarabilen duyguların bilinçten itilmesi, yok sayılıp bastırılmasıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.